Askeri Kaza Tazminatı

ASKERİ KAZA TAZMİNATI TALEP EDEBİLECEK OLAN KİŞİLER

Asker kişisini ilgilendiren ve askeri hizmete bağlı olarak idari eylemler ve işlemler sonucunda ortaya çıkan zararlar için açılan iptal ve tam yargı davalarına askeri dava denir.

 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 2/b hükmünce bu dava “ İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılır.”

Askeri olmayan makamlarca verilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar bu tür davaların konusunu oluşturmaktadır.

ASKERİ KAZALARDA GÖREVLİ MAHKEME

Askeri hizmetle ilgili idari eylemlerden doğan zararların tazmini davaları 2017 Anayasa değişikliği sonrasında Askeri Mahkemelerin kapatılması sonucu tam yargı davası olarak “İdare Mahkemelerinde” görülmektedir. Bu kuralın istisnası olan askeri araçların sebep olduğu yaralanmalı ya da ölümlü trafik kazalarından dolayı açılacak olan davalar genel hükümlere ve Karayolları Trafik Kanununa göre adli yargıda görülmektedir.

 

“ 17. Hukuk Dairesi 2014/5287 E, 2014/7854 K. , 19/11/2013 T.

 

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR
Davacılar vekili asıl ve birleşen dava ile davalı tarafa ait askeri araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 35.000'er TL destekten yoksun kalma ve 20.000'er TL manevi tazminatı kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; kazanın hizmet sırasında meydana geldiği ve olayda hizmet kusuru bulunduğu gerekçesi ile davanın askeri yüksek idare mahkemesinde görülmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK 110. maddesi uyarınca; İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Jandarma askeri aracının yaptığı tek taraflı trafik kazası nedeni ile açılan davaya yukarıda zikredilen yasal düzenleme gereğince adli yargıda bakılması gerekmesine rağmen hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.


SONUÇ : Yukarıda açılanan sebeple davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

 

 

“Hukuk Genel Kurulu 2007/4-498 E., 2007/540 K.


Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş, kararı davacılar temyiz etmişlerdir.

Davacılar, jandarma er olan desteklerinin yolcu olarak bulunduğu mülkiyeti ve işleteni davalı Bakanlık olan askeri aracın Beytüşşebap-Yaşat-Ortalı Karayolunda devrilmesi sonucu öldüğünü belirterek işleten sıfatı ile davalıdan maddi ve manevi tazminat istemişlerdir. Davalı tarafın görev yönünden itirazı üzerine mahkemece, asker kişileri ilgilendiren hizmete ilişkin idari işler ve eylemlerden dolayı uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Dava konusu olay 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun hükümlerine aykırı davranış sonucu meydana gelen zararın tazminine ilişkindir. Davalı adı geçen kanun hükümlerine göre işleten konumundadır. Kanunun 106.maddesinde genel ve katma bütçeli daireler ile özel idare, belediye ve iktisadi kamu teşebbüslerine ait motorlu araçların neden oldukları zararlardan dolayı bu kanunun hukuki sorumluluğa ilişkin hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. Açıklanan şu yasal düzenlemeye göre, davalı 2918 sayılı Kanunun 85.maddesi gereğince işleten konumundadır ve işleteni olduğu aracın kullanılması sonucu meydana gelen haksız eylemlerden dolayı yargılamanın adli yargı yerinde yapılması gerekir.

O halde yerel mahkemece işin esasına girilerek taraf kanıtları toplanarak varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Hukuk Genel Kurulu'nun aynı doğrultudaki 13.4.2005 gün, 2005/4-236 E.2005/251 sayılı Kararındaki gerekçeye göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.7.2007 gününde, oyçokluğu ile ikinci görüşmede karar verildi.”

 

YETKİLİ MAHKEME

Askeri araçların karıştığı trafik kazalarıyla ilgili tazminat davalarında yetkili mahkeme 6100 sayılı HMK madde 6 uyarınca “Davalı gerçek ya da tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”

ZAMANAŞIMI VE DAVA AÇMA SÜRESİ

Davanın genel adli yargıda açılması gereken hallerde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 109/1-2 fıkralarına göre : “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.”

Davanın genel idari yargıda açılması gereken hallerde ölüm halinde ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içinde yaralanma durumlarında ise rapor onay tarihinden itibaren 1 yıl içinde idareye başvurulması gerekir. Başvurunun reddi durumda ise 60 gün içerisinde dava açılması gerekmektedir. İdareye başvurudan sonra idare tarafından 60 gün içinde cevap verilmezse ikinci 60 gün içerisinde dava açılmalıdır.

 

 

 

 

 

01 About