Yaklaşık İspat Nedir? Hukukta Nasıl Uygulanır?
Hukuk sistemimizde, bir iddianın doğruluğunu kanıtlama süreci, "ispat ölçüsü" kavramıyla ifade edilir. İspat ölçüsü, hâkimin bir vakıayı ispatlanmış kabul edebilmesi için gereken kanaatin derecesini belirler. Peki, yaklaşık ispat nedir ve hangi durumlarda uygulanır? Bu yazıda, yaklaşık ispat kavramını detaylı bir şekilde ele alacak ve hukuk pratiğindeki örneklerine değineceğiz.
Yaklaşık İspat Nedir?
Yaklaşık ispat, bir vakıanın kesin olarak değil, ancak ağır basan ihtimal derecesinde ispatlanmasıdır. Yani, hâkimin iddia edilen vakıanın gerçekleşmiş olma ihtimalini kabul etmesi yeterlidir. Bu durumda, hâkim tam bir kesinlik aramaz; vakıanın gerçekleşmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünmesi yeterlidir. Ancak, bu ihtimalin yanında, vakıanın gerçekleşmemiş olma ihtimali de her zaman vardır.
Yaklaşık ispatta, hâkimin tamamen ikna olması gerekmez; sadece vakıanın gerçekleşmiş olma ihtimalini kabul etmesi yeterlidir. Bu durum, özellikle bazı doğrudan doğruya iflas sebepleri, adli yardım talebinde davada haklılık vakıası, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen usuli taleplerin kabulü için verilen ara karalarda, delil tespiti taleplerinde, hakimin reddi taleplerinde ret sebebinin daha sonra öğrenilmesi vakıasında, fer’i müdahil taleplerinde, talepte bulunmakta hukuki yararın olduğu iddiası için, duruşma gününün önemli bir nedenle başka bir güne ertelenmesi taleplerinde, tarafların duruşmaya gelmemesinin haklı nedenlerinde, hazır olmamada kusuru olmadığının ve hazır olmama durumunun delillerin toplanması açısından önemli olduğu durumlar gibi durumlarda sıkça karşımıza çıkar.
Yaklaşık İspatın Uygulandığı Durumlar
Yaklaşık ispat, hukuk sistemimizde birçok farklı alanda uygulanır. İşte bazı örnekler:
İhtiyati Haciz: İhtiyati haciz kararı verilirken, alacağın varlığına dair kesin bir ispat aranmaz. Mahkeme, alacağın varlığına dair yaklaşık bir kanaat edinirse, ihtiyati haciz kararı verebilir.
Örneğin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04.06.2016 Tarih ve 2016/3022 Esas 2016/10673 Karar sayılı ilamında “İİK'nın 258/1. maddesi hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ''alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması'' yeterlidir. Mahkemenin ''alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından'' anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır.
Somut olayda ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili akaryakıt teslim fişlerine dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Söz konusu veresiye teslim fişlerinde imzalar bulunduğundan yukarıda açıklanan yaklaşık ispat kuralı gereği talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmamıştır” şeklinde değerlendirme ile., alacaklının akaryakıt teslim fişlerine dayanarak yaklaşık ispat sağladığını ve bu nedenle talebin kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Psikolojik Taciz (Mobbing): Psikolojik taciz iddialarında, mağdurun iddiasını kesin olarak ispatlaması zor olabilir. Bu durumda, yaklaşık ispat kuralı devreye girer. Mağdur, tacizin varlığını güçlü bir şekilde gösteren deliller sunarsa, işverenin bu iddiayı çürütmesi gerekir. Yargıtay, psikolojik taciz davalarında, olayların tipik akışını ve tecrübe kurallarını dikkate alarak karar verir.
Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.09.2020 tarih ve 2016/1208 E, 2020/590 K. sayılı ilamında psikolojik taciz ile ilgili ispat sorununu “Her ne kadar psikolojik tacize uğradığını iddia eden mağdur, bu iddiasını ispatlamakla yükümlü ise de; psikolojik tacizin genellikle tacizi uygulayan ile tacize maruz kalan arasında gerçekleşen bir olgu olması karşısında olayların tipik akışı, tecrübe kuralları göz önüne alınarak sonuca gidilmesinde yarar bulunmaktadır. Yaklaşık ispat olarak adlandırılan bu yaklaşım tarzı işin doğasına da uygundur. İş Hukukunda ispat kurallarının esnekleştirildiği bazı düzenlemeler de bulunmaktadır. Nitekim 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere işçi, işverenin eşit işlem borcuna aykırı davrandığını güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlüdür. Aynı şekilde 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesinin yedinci fıkrasında fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlü olduğu, ancak işçinin sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyması hâlinde işverenin davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olacağı açıkça düzenlenmiştir." şeklinde değerlendirmiştir.
Geçici Hukuki Korumalar: Geçici hukuki koruma taleplerinde, tarafların haklılığını yaklaşık olarak ispatlaması yeterlidir. Örneğin, bir iş kazası sonucu ölüm durumunda, zararın varlığı açık olduğu için, yaklaşık ispat koşulu sağlanmış kabul edilir.
Örneğin, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 06.03.2013 tarih, 2013/3708 Esas, 2013/4084 Karar sayılı geçici hukuki korumalarda yaklaşık ispatla ilgili kararında, “Dava konusu olayda (iş kazasın sonucu ölüm) haksız fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup yalnızca iş kazasının meydana gelmesinde kusurun aidiyeti ve oranı çekişmelidir. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale gelir. Mahkemece, geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz mahiyetindeki tedbir talebinin kabulü gerekirken, davacının isteği ile ilgili niteleme ve hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek ihtiyati tedbir koşulları tartışılarak talebin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.”
Adli Yardım Talepleri: Adli yardım talebinde bulunan kişi, mali yetersizliğini tam olarak ispatlamak zorundadır. Ancak, davadaki haklılık iddiası için yaklaşık ispat yeterlidir. Yani, hâkimin, davacının haklı olma ihtimaline dair bir kanaat oluşturması gerekir.
Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2020 tarih ve 2020/479 Esas, 2020/687 Karar sayılı adli yardımdan yaralanmayla ilgili kararında, "Adli yardımdan yararlanmanın ilk koşulu ödeme gücünden yoksunluktur. Adli yardımdan yararlanabilmenin ikinci koşulu ise asıl davadaki taleplerin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Başka bir deyişle söz konusu iddia veya savunmada açıkça haksız durumda bulunmamak ve haklı olduğu yolunda hâkimde yaklaşık bir kanaat oluşturabilmek gerekir.”
Yaklaşık İspatın Önemi
Yaklaşık ispat, özellikle delil toplamanın zor olduğu durumlarda büyük bir öneme sahiptir. Örneğin, psikolojik taciz gibi genellikle gizli ve dolaylı yollarla gerçekleşen olaylarda, mağdurun kesin delil sunması oldukça zordur. Bu gibi durumlarda, yaklaşık ispat kuralı, mağdurun adalete erişimini kolaylaştırır.
Ayrıca, yaklaşık ispat, hukuki süreçlerin hızlandırılmasına da katkıda bulunur. Kesin ispat aranmadığı için, mahkemeler daha hızlı karar verebilir ve tarafların haklarını koruyabilir.
Sonuç
Yaklaşık ispat, hukuk sistemimizde özellikle delil toplamanın zor olduğu durumlarda büyük bir kolaylık sağlar. Hem mağdurların adalete erişimini kolaylaştırır hem de hukuki süreçlerin daha hızlı işlemesine yardımcı olur. Ancak, bu kuralın uygulanmasında hâkimlerin dikkatli olması ve zayıf ihtimalleri de göz önünde bulundurması gerekir.
Sıkça Sorulan Sorular
1.Yaklaşık ispat ile kesin ispat arasındaki fark nedir?
Yaklaşık ispatta, hâkimin vakıanın gerçekleşmiş olma ihtimalini kabul etmesi yeterlidir. Kesin ispatta ise, vakıanın kesin olarak gerçekleştiğinin ispatlanması gerekir.
2.Yaklaşık ispat hangi durumlarda uygulanır?
Yaklaşık ispat, ihtiyati tedbirler, ihtiyati haciz, psikolojik taciz, geçici hukuki korumalar ve adli yardım talepleri gibi durumlarda uygulanır.
3. Psikolojik taciz davalarında yaklaşık ispat nasıl işler?
Psikolojik taciz davalarında, mağdurun iddiasını kesin olarak ispatlaması zor olabilir. Bu durumda, mağdurun tacizin varlığını güçlü bir şekilde gösteren deliller sunması yeterlidir. İşveren, bu iddiayı çürütmekle yükümlüdür.
4. Yaklaşık ispatın avantajları nelerdir?
Yaklaşık ispat, delil toplamanın zor olduğu durumlarda mağdurların adalete erişimini kolaylaştırır ve hukuki süreçlerin daha hızlı işlemesine yardımcı olur.
Yaklaşık ispat, hukuk sistemimizde adaletin sağlanmasına önemli bir katkı sunar. Özellikle zorlu durumlarda, bu kural sayesinde hak arayışı daha erişilebilir hale gelir.